BİR GÜNDE NE KADAR SU İÇMELİYİZ?


Vücudun aşırı sıvı kaybetmesi ya da yeteri kadar sıvı alamaması, insan hayatını ciddi derecede tehdit ediyor. Yazın sıvı tüketiminin kadınlarda 8-10 bardak, erkeklerde 12-14 bardak olması gerekir.

Sıcaklık ve nem oranının arttığı yaz aylarında sıvı ihtiyacı diğer mevsimlere göre daha yüksektir. Vücut hava sıcaklığına karşı ısısını dengede tutabilmek için daha hızlı nefes alıp verme, terleme ve idrar yoluyla fazla ısısını dışarıya atar.

İnsan vücudunun yaklaşık yüzde 65’i sudan meydana gelir ve erişkin bir insan günlük ortalama 2.5 litre sıvı kaybeder. Yetersiz sıvı tüketiminde ortaya çıkan semptomlar, yorgunluk, halsizlik, idrar renginde koyulaşma, idrar miktarında azalma, idrar sıklığında azalma, tansiyon düşüklüğü, nabız sayısında artış, terlemede azalma, dalgınlık, bakışlarda donuklaşma, baş ağrısı, baş dönmesi, deride kuruluk, deride esneklik kaybı, bağırsak hareketlerinde yavaşlama, kabızlık, ağız kokusu, solunum hızında artış ve kas kramplarıdır.

Örneğin, 60 kilo ağırlığındaki bir bireyde günlük su ihtiyacı 2-2,5 litredir. Yazın sıvı tüketiminin kadınlarda 8-10 bardak, erkeklerde 12-14 bardak olmalıdır. Yaz mevsiminde sıcak havanın etkisiyle terleme şeklinde tuz ve elektrolit kaybı olur, kişi yeterli sıvı alıp eksiği tamamlamazsa kalp krizi riski artar. Yeterli sıvı tüketilmemesi kanın koyulaşmasına ve pıhtılaşmasına sebep olarak çarpıntı, ritim bozukluğu, tansiyon dengesizlikleri ve kalp yetmezliği gibi tablolara yol açar.

Yetersiz sıvı tüketimi böbrek yorgunluğuna da davetiye çıkarır. İlk sinyal idrar değişiklikleriyle ortaya çıkar. İdrar sıklığı azalır, idrarda koku olur, idrar rengi koyulaşır. Gece idrara çıkma görülür. İdrarda köpüklü görünüm ve gözlerde şişlik, protein kaçağını işaret eder ve böbrek yetmezliğinin bulgularındandır. Böbrekler aktif D vitamini sentezi ve kan yapımından sorumlu eritropoetin hormonunun üretim merkezidir. Böbrek yetmezliğinde kansızlık ve D vitamini eksikliği görülebilir. Bu sorunlara bağlı olarak halsizlik, yorgunluk, kas eklem ağrıları, baş ağrısı, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü de görülebilir.


Böbrekler yavaş çalıştığında vücuttaki toksinler yeterince atılamadığı için uyku bozuklukları, uykuya dalmada güçlük, uyku apnesi gibi durumlar ortaya çıkar. Yine toksinlerin atılamaması sonucunda ciltte kuruluk ve kaşıntı ortaya çıkabilir. Atılamayan toksinler ağız tadını değiştirir, ağız kokusu, iştahsızlık ve kilo kaybına sebep olur. Anemi ve atılamayan fazla sıvı nedeniyle nefes darlığı sıktır. Her iki yan ağrısı, sırt ağrısı, bulantı, kusma böbrek yetmezliğini işaret edebilir. Vücudun fazla su tutmasına bağlı olarak ayaklarda ve ellerde şişkinlik görülebilir. Ayrıca konsantrasyon bozukluğu, erkeklerde cinsel sorunlar, kas krampları ve seğirmeler görülür.




Saat 16.00'dan sonra veya saat 11.00'den önce sahile gitmek sağlık açısından daha uygundur. Güneşte uzun süre kalındığında terleme yoluyla sıvı kaybı artacağından normalden ve ihtiyaçtan daha fazla sıvı alınmalıdır.


Çok fazla su tüketemiyorsanız, su yerine taze sıkılmış meyve suyu, ayran, komposto, sebze suları, ıhlamur, kuşburnu gibi bitki çayları veya süt içebilirsiniz. Çay ve kahve suyun yerini tutmaz, hatta sıvı kaybını destekler. Bunların dışında çok fazla tuzlu gıda tüketiminden kaçınılması, sık sık duş alarak vücut sıcaklığını dengelemek de alınabilecek diğer tedbirlerdir.



Yorumlar